Yeni bir blog’un ilk incelemesi de 2016 yapımı taze bir diziyle olsun istedim ve bu
konuda ki en güzel örnek kesinlikle “WESTWORLD” diye düşünüyorum.
1973 yapımı aynı isimde bir filmden uyarlanan ve 2 Ekim’de
ilk bölümüyle karşımıza çıkan Westworld daha başlamadan hem oyuncu kadrosundaki
usta oyuncular -Burada Antony Hopkins farkı fazlasıyla hissettiriyor kendini- , hem de dizinin senaryosunun ve
yönetmenliğinin Jonathan Nolan ve eşi tarafından üstlenilmiş olmasıyla birlikte
beklentileri fazlasıyla üst düzeylere çekmişti. 1 sezonu 10 bölümden oluşan
dizinin, sezon finalinden sonra beklenilenin üstünde aldığı olumlu yorumlarla
birlikte yapımcılar 2. Sezonunun çekileceğini açıklamışlardı hemen.
Peki nedir bu kadar konuşulan Westworld ?
Bilim kurgu ile Western türünü
birleştirmeyi başaran, gerçekten ilginç bir yapıt demek mümkün öncellikle. İlk
bakışta “Bu 2 tür nasıl birleştirilir abi yok artık?!” gibi bir soru beliriyor
insanın aklında fakat yapımcıları bu işi o kadar güzel yapmışlar ki daha ilk
bölümü izlerken Vay! dedirtmişler izleyicilere. Dizinin içeriğinden spoiler
vermeden biraz bahsedecek olursak; Geleceğin dünyasında , zenginlerin eğlence
ve macera yaşamaları için özel olarak tasarlanmış bir Western kasabası ve bu
kasabada ki müşterilerin farklı zaman dilimlerine gidip robotlarla-kovboylarla
savaşabilmeleri ancak işlerin sonra tahmin edildiği üzere farklılaşması
olarak söyleyebiliriz. Ancak bu noktada gösterilenin aksine dizinin vermek
istediği mesaj bambaşka ve onu orjinalleştiren kısım da kesinlikle bu oluyor
diyebiliriz. Yani dizinin konusuyla anlatmak istediği arasında çok farklı bir
dünya var demek daha doğru olur herhalde.
İlk bakışta çok karmaşık gelen bir yapısı
varmış gibi görünen Westworld’un en önemli noktalarından biri kesinlikle
izleyicisine verdiği mesajları. Neredeyse her bölümde günümüz insanlığına
verdikleri ince mesajlarla,insanların varoluş amacını irdelemeleri farklı bir
hava katmış diziye. Buna birde Anthony
Hopkins’in ve Evan Rachel Wood’un samimi, sakin ve bir o kadar kusursuz
oyunculuğu eklenince HBO’un dizileri arasında en üst sıralara çoktan yerleştiği
söylenebilir. Ayrıca dizinin gerçekten kulağa hoş gelen müziklerinin Game Of
Thrones’in müziklerini yapan “Ramin Djawadi” tarafından yapılması dizinin
diğer bir artısı denilebilir kesinlikle.
Dizinin olumsuz noktalarına gelince gerçekten
yok denecek kadar az fakat bazı sahnelerin vakit doldurulmak için gereksiz yere
uzatılması dizinin belli noktalarda ki havasını bozmuyor değil. Bunun yanında
dizinin 2. Sezonunun 2018’de yayınlanacak olması da bana göre dizinin en büyük
olumsuz tarafı. “Sherlock Holmes” gibi bir senaryo bile çekimleri dahil
yaklaşık 1 yılda tamamlanırken, Westworld için 2 yıl beklenilecek olması
dizinin popülaritesini büyük ölçüde etkileyecektir kesinlikle.
Yani işin özü artılarıyla,
eksileriyle Westworld çok başarılı bir dizi ve bilim kurgu sevenler için bulunmaz
bir nimet. IMDB’de aldığı 9,1 puan da bunun bir göstergesi zaten. Özellikle
dikkatinizi vereceğiniz, konuya odaklanacağınız gizemli ve bir o kadar aksiyon
dolu bir dizi bulmak bu kadar zorken Westworld bu gereksinimleri karşılayan
harika bir yapıt olmuş ve kesinlikle izlenmeli denilebilir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder